Yanlış Ödüller Mi Veriyoruz?
Hemen hemen her alanda birisinin istediğimiz davranışı gerçekleştirmesi için o kişiye çeşitli ödül veya ceza sistemleri uyguluyoruz. Böylelikle kişinin davranışını istediğimiz yönde değiştirebileceğimize inanıyoruz.
Şirketler de çalışanlarının daha verimli veya daha üretken çalışmasını sağlamak için çoğu zaman çeşitli finansal ödüller verir. Kurumların çoğunda uygulanan prim sistemi bunun en iyi örnekleriden biridir. En çok satış yapan satış görevlisine en yüksek prim, daha üretken veya verimli çalışana yıl sonunda büyük ikramiye gibi, bu tarz ödül veya prim sistemi olarak adlandırdığımız sistemin örneklerini uzatabiliriz. Fakat eskiden kalma bu ödüllendirme sistemleri günümüz koşullarında ne kadar işe yardığını hiç düşündünüz mü?
20. yüzyılda işverenler tarafından kullanılan ödüllendirme sistemleri zamanı için belki gerçekten başarılı bir yöntemdi. Fakat günümüzde bizlerin iş yapma şekli tamamen değişti. Bununla birlikte ödüllendirilme sistemimiz neredeyse hiç değişmedi.
Bilim insanları tarafından yapılan farklı çalışmalar bize gösteriyor ki, bir işi daha iyi yapmamız için verilen finansal ödüller çoğu zaman işe yaramıyor. Hatta ödül aldığımızda işi daha kötü yapıyoruz. Bunun en iyi kanıtlayan örneklerinden biri Sam Glucksberg’ün Mum deneyleridir.
Sam Glucksberg Mum Deneyi
Princeton Üniversitesi’nde Profesör olan Sam Glucksberg finansal ödüllerin insanlar üzerindeki etkisini ölçmek için Karl Duncker’ın “mum problemi”ni kullanarak iki farklı deney gerçekleştirdi.
Karl Duncker Mum Problemi
Karl Duncker’ın mum deneyinde gözlemciler deneklere aşağıdaki resmi gösterir. Sonra deneklerden resimdeki mumu masaya hiç damlamayacak şekilde duvara nasıl asacaklarını anlatmasını ister.
Sam Glucksberg Mum Deneyi
Sam Glucksberg aynı şekilde kendi deneyini gerçekleştirdi. Gluckberg, denekleri iki gruba ayırdı. Birinci denek grubuna “insanların ortalama ne kadar sürede mum problemini çözdüğünün ölçüleceği” söylendi.
İkinci denek gruba ise ödül verileceği söylendi. Denekler eğer hızlı bitiren %25’lik kesimde olursa 5 dolar, en hızlı bitiren kişi olduklarında ise 20 dolar ödül alacaktı.
Gözlemciler klasik ödüllendirme veya prim sistemine göre ödül verileceği söylenen grubun mum problemini daha kısa sürede çözmesi bekleniyordu. Fakat deneyin sonuçları bilim insanlarının beklediği gibi olmadı. Ödül verileceği söylenen ikinci grup mum problemini birinci gruptan ortalama 3.5 dakika daha yavaş çözdü.
Glucksberg’ten sonra deney 40 yıl boyunca başkaları tarafından tekrarlandı. Fakat diğer bilim insanlarıda hep benzer sonuçlar elde etti.
Sam Glucksberg İkinci Mum Deneyi
Glucksberg mum problemini biraz değiştirerek ikinci kez iki farklı gruplar üzerinde tekrardan gerçekleştirdi. Bu sefer deneklere gösterilen mum probleminde raptiyeler kutunun içinde değildi. Bu sefer raptiyeler farklı olarak kutunun dışında duruyordu. Glucksberg’ün ikinci mum deneyinde kullandığı görseli aşağıda görebilirsiniz.
Gözlemciler ilk deneyde olduğu gibi birinci gruba sadece süreyi ölçeceklerini ve ikinci gruba ise çeşitli ödüller vereceklerini söylendi.
Bu sefer bilim insanlarının elde ettikleri sonuç değişti. Ödül verilen ikinci denek grubu birinci gruptan daha hızlı şekilde problemi çözmeyi başardı.
Bilim insanları elde ettikleri bu veri ile karmaşık olan ve çözümü için yaratıcılık gerektiren görevlerde (1. deney) uygulanan prim veya ödül sisteminin başarısız olduğu sonucuna vardı. Çünkü kişinin problemi çözebilmesi için probleme odaklanarak yaratıcı çözümler bulması gerekmektedir. Fakat finansal bir ödül verildiğinde kişi ödüle odaklanıyordu bu yüzden yaratıcılığı kısıtlanıyordu. Bu durum karşısında da kişinin problem çözme hızı düşüyordu.
İkinci deney gibi basit kuralları olan, daha mekanik görevlerde ise kişiye verilen finansal ödüller işe yarıyordu. Çünkü yapılacaklar belli olduğu için kişinin problem çözümüne herhangi bir yaratıcılık katmasına gerek kalmıyordu.
Günümüzde şirketlerin yaşadığı problemlerin çoğu Glucksberg’in ilk deneyindeki gibidir. İlk baktığımızda çözümünü göremediğimiz, daha çok yaratıcılık gerektiren problemlerdir. Ama şirketler bu yeni nesil karmaşık problemlerin çözülmesi için hala eski ödüllendirme sistemini uygulamaktadır. Bu yüzden şirketlerin uyguladığı ödüllendirme ve prim sistemleri kişinin yaratıcılığını kısıtlayarak problemleri çözme sürelerini uzatmaktadır.
Aynı zamanda London School of Economics de finansal ödüller üzerine yaptığı araştırmanın sonucunda “finansal ödüllerin çalışan performansı üzerinde negatif etkiye yol açabileceğini” belirtti.
Günümüz dünyasında iş yapış şekli 20. yy’a göre oldukça değişti. Oysa ödüllendirme sistemimiz hiç değişmedi. Yeni iş yapış yöntemlerimiz ile birlikte ödüllendirme sistemlerimizi de değiştirmemiz gerekmektedir. Ancak bu sayede ödüllerin performansı veya verimliliği arttırmasını bekleyebiliriz.
Kubilay Kecin
Oyunlaştırma Tasarımcısı ve Eğitmeni @BrandNewGame Turkey
Gönüllü @Gamification Turkey