Oyunlardaki Adaleti Kurumlarda Sağlamak
Şirketler iş tanımları, kültür, misyon, vizyon, politika vs. gibi ilke ve kurallar ile yaşamlarını sürdürürler. Şirket, içinden birinin bulunduğu basamakta varlığına devam etmesini veya bir sonraki basamağa adım atabilmesini kuralların koyduğu sınırlamalar ve şartlarla belirler. Eğer şirket adil olursa her çalışan kendisini güvende hisseder.
Şirket, bir yukarı basamağa çıkmak için şartları yerine getirmiş olsanız bile bazı sebeplerden dolayı izin vermeyebilir. Bu sebepler de şirketlerin duyurmadığı, şeffaflığı ve adaleti bozan kurallardır. Şirketlerin yetkin kişilerinin kimi zaman şirket kurallarını da ezen (genellikle ‘istisnai durum’ denir) kişisel kararlarıdır. Bu kararlar şirket çıkarlarını gözetmek için verildiği söylenir. Sonuçta da bir şirkete en çok zararı şirket içindeki adaleti yok etmek verir.
Bu yazılı olmayan kurallar çalışanların üzerinde farklı bir iş yükü oluşturur. Bu yük yazılı olmayan kuralları anlamaya çalışmaktır. Bu tam bir enerji ve zaman kaybıdır. İşi uygulama geliştirmek olan birisi şirkette daha ileri seviyelere yükselmek için bilmediği ve ne kadar öğrense de yüzde yüz emin olamayacağı politikaları öğrenmeye çalışırken harcayacağı zaman ve enerji asıl işindeki verimliliğine olumsuz olarak etki edecektir.
Şirketleri oyunların şeffaflığı ve adilliği ile donattığınız zaman çalışanların enerjisinin ve zamanının üretim dışı alanlarda ziyan olmasını engellemiş olursunuz.
Oyunlaştırmanın Rolü
Oyunlaştırma da burada devreye girmektedir. Oyunların insanlar tarafından çok ilgi görmesinin en büyün sebeplerinden biri adil olmasıdır. Super Mario’da CEO da olsanız garson da olsanız prensesi kurtarma şartları bellidir. Kimse sahip olduğu unvandan ötürü oyun içinde bir ayrıcalığa sahip değildir. Bu oyuncuların oyuna daha yüksek adaptasyon ile dahil olmasını sağlamaktadır. Kişi tüm odağını, enerjisini ve becerisini oyunda prensesi kurtarmaya yönlendirir. ‘Acaba haksızlığa uğrar mıyım? Kendimi başka insanlara karşı korumaya alayım.’ diye düşünmez. Kendisini kurallar sayesinde güvenli hisseden oyuncu daha az deneme ile prensesi kurtaracaktır. Bu daha daha yüksek verimlilik demektir.
Şirket adil olursa, çalışalarınız başka şirketlerde bulmakta zorlanacakları şeffaflık, samimiyet ve adalet ortamı içinde bulunduklarını hissedebilirlerse, bağlılıkları artacaktır. Çünkü böyle bir ortam güven demektir. Maslow’un İhtiyaçlar Piramidi’nde bile fizyolojik ihtiyaçlardan sonra güvenlik ihtiyaçları gelmektedir. Bulundukları güvenli ortam çalışanların daha çok değer katmasını sağlayacak. Katılan her değer şirkete finansal veya duygusal kazanç olarak geri dönecektir.
Alper Berber
Oyunlaştırma Tasarımcısı ve Eğitmeni @BrandNewGame Turkey
Oyunlaştıma: Oynayarak Başarmak – Alper Berber