Home Office ve Verimlilik Seviye II
Oyunlaştırma ve öğrenme uzun süredir beraber kullanılmakta. Bu yazımda ise evde çalışırken günlük işlerinizi yapmanızdan ziyade yeni konu/konular öğrenirken oyun mekaniklerinden “check point”i nasıl kullanabileceğinizden bahsedeceğiz.
Check Point
Öncelikle bir konuda uzmanlaşmanın ne kadar zor olduğundan bahsetmeye gerek yoktur diye düşünüyorum. Fakat küçük adımlarla ilerleyen ve sistematik bir öğrenme süreci ile herhangi bir konu hakkındaki bilgi seviyenizi arttırabilirsiniz. Bu noktada da “check point” mekaniği bizim için biçilmiş kaftan durumunda.
Öncelikle check point nedir onu açıklamakta fayda var. Oyun oynayanlar check pointin ne olduğunu biliyordur diye düşünüyorum. Check pointi tam olarak karşılayan bir Türkçe kelime/kelime grubu bulunmamaktadır.
Check point: Daha çok sonu olan serüven oyunlarda karşımıza çıkan bir mekaniktir. Oyunda belirli bir noktaya geldiğiniz zaman orası sizin check pointiniz olur ve ilerleyen bölümlerde yandığınız zaman en baştan başlamak yerine check point noktasından başlarsınız. Oyunun otomatik kaydetme özelliği gibi de düşünebilirsiniz.
Super Mario Bros.’da her bölüm aslında bir check pointtir. Herhangi bir yerde yandığınız zaman birinci bölümden değil olduğunuz bölümün en başından başlarsınız. Yani check point noktasından.
Check pointi açıklayabildiğimi düşünüyorum. Şimdi ise oyunlaştırma oluşturarak nasıl yeni konu veya konular hakkında bilgi sahibi olabileceğimizden bahsetmek istiyorum.
Oyunlaştırma ve Öğrenme
Öncelikle daha önceden üzerine çalışmadığınız bir konu üzerine oyunlaştırılmış bir şekilde yeni bilgiler öğrenmek istediğinizi varsayarak yazımda check pointi nasıl kullanacağınızdan bahsedeceğim.
Yeni bir konu üzerinde çalışırken ilk yapmanız gereken, konu ile alakalı yazılmış/oluşturulmuş genel bilgilendirici dökümanlara göz atmak olmalıdır. Konu üzerine derin öğrenme yapabilmeniz için çalışmanız gereken başlıkları çıkartmak yararlı bir yöntemdir.
Örnek: Dr. Stuart Brown’ın “Play is more than just fun” videosunu izlerken oyunlarla nasıl inovasyonu tetikleyebileceğinizden bahsediyordu. Bu noktada oyunlarla inovasyonu tetikleyebilecek bir workshop hazırlamak benim için bir hedef oldu. Ama bu hedefimi gerçekleştirebilmek için çeşitli konularda bilgi sahibi olmam gerekiyordu. Bu noktada kendime ilk bölüm sonu canavarımı belirledim.
Bölüm sonu canavarı:
- “D.School – From Play To Innovation” nedir?
Level 1 – Check Point Noktaları
Super Mario Bros.’dan düşünürsek bölümü bitirmek için bayrak direğine zıplamadan önce bir çok engel aşmamız gerekiyor. Ben de bu noktada aşmam gereken her bir engeli check point noktam olarak düşündüm.
Check point noktalarım:
- From Play to Innovation dersinin içerikleri neler?
- D.School’un kurucuları ve ders veren hocalar kimler?
- D.School’da hangi methodları kullanıyorlar vb..
İlk check point noktalarım belirlediğime göre oyun serüvenime başlamanın vakti gelmişti.
Belirlediğim ilk check point noktaları benim için öğrenmesi kolay olan konulardı. Akış Kuram’ından düşünürsek en basit seviyeden bir engel seçmiştim kendim için. Derin öğrenme yapabilmek adına belirlediğim başlıklara çalışırken kendime yeni check point noktaları belirlemeyi ihmal etmedim.
Not: Bu konulara çalışırken “Home Office ve Verimlilik Seviye 1” adlı yazımda bahsettiğim yöntemi kullandım.
İlk bölüm sonu canavarımı (challenge) alt ettikten sonra artık ikinci ve biraz daha zor olan bölüme geçiş hakkımı elde ettiğimi düşünerek çalışmalarımı biraz daha derinleştirerek zorlaştırdım.
Level 2 – Check Point Noktaları
İkinci bölümün bölüm sonu canavarı (Boss) Lego Serious Play hakkında bilgi sahibi olmaktı. Bu bölüm içinde kendime çeşitli check point noktaları belirledim.
İkinci bölümümün (Level 2) check point noktaları aşağıdaki gibidir.
- Lego Serious Play (LSP) nedir?
- LSP nerden çıkmıştır?
- LSP nasıl uygulanır?
- LSP’nin amacı nedir. vb..
Yeni belirlediğim ve bir önceki bölüme göre daha zor olan check point noktalarıma çalışmaya başladığımda kendi kurgumda bir eksik fark ettim.
Çalıştığım konuları yani check pointlerime gerçekten ulaşıp ulaşmadığımın farkına varamıyordum. Yani çalıştığım konuları gerçekten öğreniyor muydum?
Bu noktada her oyunda olduğu gibi check pointim için bir kabul kriteri belirledim. Yani çalıştığım bir konuyu öğrendiğimi kabul etmem için yeni öğrendiklerimi eski bilgilerimle birleştirerek bir bağlantı oluşturdum. Bu konu üzerine sadece kendime öğrendiğimi kanıtlamak için çeşitli yazılar yazdım ve yazılarımın doğruluğunu karşılaştırdım.
Kendi oyunuma kendi ihtiyacıma göre kurallar ekledim. Diğer yazımda da bahsettiğim gibi her oyunlaştırma kurgusu her insanda (hedef kitle) başarılı şekilde çalışmayabilir. Bu yüzden yazılarda size uyacağını düşündüğünüz yerleri alıp kendinize göre geliştirmenizi tavsiye ederim.
Bu süreci kendim için kurgularken en çok dikkat ettiğim noktalar, her bölüm sonu canavarımın bir öncekine göre daha güçlü olması ve yeni bölümdeki check point noktalarımın bir önceki noktalara göre daha zorlayıcı olması oldu. Böylelikle oyunlaştırmanın olmazsa olmazı olan Akış’ı oluşturabilirdim.
Ek olarak, ilk başta belirlediğim büyük hedefi aynı oyunlarda olduğu gibi küçük görevlere bölerek ulaşılabilir bir hale getirdim. Böylelikle belirlediğim her hedefe ulaştığımda süreçteki motivasyonum arttı ve motivasyonumu yüksek tutabildim.
Henüz oyunu bitirmedim fakat oyundaki son bölümlere yaklaşmayı başardım. 🙂
Tabi bazı bölümleri bir kaç kez oynamam gerekti.
Bu çalışma sürecimde oluşturduğum kurgunun görselini aşağıda görebilirsiniz.
Kendi deneyimlerimden yola çıkarak birleştirdiğim oyunlaştırma ve öğrenme süreci umarım sizler için iyi bir ilham kaynağı olabilir.
Kubilay Kecin
Oyunlaştırma Tasarımcısı ve Eğitmeni @BrandNewGame Turkey
Gönüllü @Gamification Turkey